Dışişleri Bakanlığı, “Suriye ve Irak tezkeresi” ile ilgili resmî açıklama yaptı.
Bakanlıktan yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) unsurlarının Suriye ve Irak’taki görev süresinin 2 yıl daha uzatılmasına ilişkin 17 Ekim 2023 tarihli TBMM kararının, bazı yanlış yorumlara konu edildiği gözlemlenmiştir.
Tezkerede yer alan, ‘yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması’ ifadesi, 2014 yılında kurulan DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu kapsamındaki ortak faaliyetlerle ilgilidir.
Yeni olmayan bu ifade, 2014 yılından bu yana kabul edilen Irak ve Suriye tezkerelerinin metinlerinde de aynen yer almaktadır.”
TEZKERE SÜRECİ
10 Ekim’de Kılıçdaroğlu TBMM Grup Toplantısı’nda tezkereye neden hayır diyeceklerini açıkladı.
17 Ekim’de TBMM Genel Kurulunda CHP-HEDEP oylarına karşı tezkere kabul edildi.
18 Ekim’de Hulusi Akar, CHP’nin tezkere ile ilgili iddialarına ayrıntılı yanıt verdi.
19 Ekim’de Kılıçdaroğlu vatandaşlara SMS göndererek tezkereyi reddettiğini bildirdi.
Aynı gün AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Kılıçdaroğlu’nun SMS’ine yanıt verdi.
20 Ekim’de Dışişleri Bakanlığı da tezkere açıklaması yaptı.
CHP’NİN SURİYE-IRAK TEZKERESİ İLE İLGİLİ İDDİALARI VE VERİLEN YANITLAR
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Irak ve Suriye'deki görev süresini 2 yıl daha uzatan Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi, 17 Ekim’de TBMM Genel Kurulu’nda 164 ret oyuna karşın 357 oyla kabul edilmişti.
Tezkeredeki “Türkiye’de yabancı asker bulundurulması” ifadesine itiraz eden CHP ile sınırötesi operasyonlara karşı çıkan HEDEP (Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi) 2 yıl önce olduğu gibi tezkereye hayır oyu kullanmıştı.
KILIÇDAROĞLU TEZKERE İLE İLGİLİ NE DEMİŞTİ?
Suriye-Irak tezkeresine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 10 Ekim Salı günü TBMM Grup Toplantısı’nda tezkere ile ilgili şunları söylemişti:
“Tezkerede şunlar yazıyor; ‘Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi’. Eyvallah. Hiç itirazımız yok. Terör varsa, Türkiye’yi tehdit ediyorsa, TSK, yani güvenlik güçlerimiz gider, müdahale ederler. Uluslararası hukuk da buna izin verir. Ama cümle şöyle bitiyor ‘Ve aynı amaçlara matuf olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması’. Aynı amaçlara matuf olmak üzere yabancı bir silahlı kuvvet Türkiye’ye gelecek ve burada belli olaylara müdahale edecek. ‘Buna izin verin’ diyorlar. Cumhuriyet’i kuran bir parti, kökleri Kuvay-ı Milliye’de olan bir parti, nasıl olur da yabancı askerlerin Türkiye’ye gelmesine izin verir? Akıl tutulması gibi bir şey. Ben, biz, kadınıyla, erkeğiyle, vatanseveriyle, bayrağını sevenle kendi ülkemizin mübarek topraklarında yabancı asker postalı istemiyoruz. Kendi topraklarına yabancı askerleri davet edip terörle mücadele ayağı altında burada onların bazı müdahalelerde bulunmalarına izin vermek, açık ve net olarak vatana ihanettir. Yabancı askerler, Türkiye’de neye müdahale edecekler?
Yabancı asker buraya geldiğinde, sen davet ettiğinde, Kemal Kılıçdaroğlu ve bütün CHP’liler olarak yabancı askerler önünde duracağız ve onları kovacağız. Hiç tereddüdümüz yok. Beraber gideceğiz, beraber mücadele edeceğiz ve bunları göndereceğiz. Yok öyle bir şey. Bu ülke, Milli Kurtuluş Savaşı’nı veren bir ülkedir. Ben, Milli Kurtuluş Savaşı’nın tarihine ihanet ettirmeyeceğim.”
HULUSİ AKAR TEZKERENİN ÇARPITILAN BÖLÜMÜNÜ İZAH ETMİŞTİ
Tezkerenin görüşüldüğü 17 Ekim'de TBMM Genel Kurulunda tüm detaylarıyla tezkereyi anlatan, bir gün sonra yani 18 Ekim’de de açıklama yapan TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, DEAŞ terör örgütü ile mücadele için Birleşmiş Milletler'in (BM) uluslararası komisyon kurma kararı aldığını, Türkiye ile 80 ülke ve NATO ile Arap Ligi'nin de aralarında bulunduğu 5 uluslararası kuruluşun bu koalisyonda yer aldığını belirtmişti.
Hulusi Akar, CHP'nin tutumuyla ilgili şu ifadeleri kullanmıştı:
“Daha önce kabul edilen ve 'evet' oyu verilen tezkerenin aynısını getirdik. Hiçbir değişiklik yok. Bu tutumunun nedeni, eğer bilgi eksikliği yoksa; bir fitne fesatlık söz konusu. HDP kendisini zaten şartlandırmış ve tezkereye karşı çıkıyor; ama CHP'de büyükelçilik yapmış biri çıkıp, yabancı askerlerin Türkiye'ye gelmesinden bahsediyor. Bu iddiaların gerçekle hiç alakası yok. Kamuoyunu yanlış bilgilendiriyorlar”
KILIÇDAROĞLU VATANDAŞLARA SMS GÖNDERDİ
19 Ekim’de vatandaşlara SMS gönderen Kemal Kılıçdaroğlu, “AKP ve MHP'nin Meclis'ten geçirdiği tezkerede yer alan ve yabancı askerlerin ülkemize gelmesine imkan veren maddeyi kabul etmiyorum, protesto ediyorum!” ifadelerini kullandı.
ÖMER ÇELİK TEPKİ GÖSTERDİ
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP’nin “Irak ve Suriye'ye asker gönderme tezkeresi” ile ilgili sürdürdüğü açıklamalara sosyal medya hesabından tepki gösterdi ve “CHP yönetimi tezkere konusundaki tutumuyla, sadece PKK'ya siyasi destek verenlerin destek verdiği bir duruma düşmüştür” dedi.
Ömer Çelik, "Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin güvenliği ve terörle mücadelesi için gerekli olan her şeye karşı çıkıyor, bunu da yalan siyasetiyle örtbas etmeye çalışıyor. Oysa 2 yıl önce de bu konuya açıklık getirmiştik. 2014'ten beri her tezkerede bu maddenin olduğunu hatırlatmıştık. Bu maddenin Türkiye'nin uluslararası terörle mücadele koalisyonunun bir parçası olması nedeniyle ihtiyaç duyulan bir madde olduğunu söylemiştik." ifadelerini kullandı.
DMM YALANLADI
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), sosyal medya platformu X’teki @dmmiletisim kurumsal hesaptan yaptığı açıklamada şunları kaydetmişti:
“Irak ve Suriye'ye asker gönderme tezkeresinin süresinin 2 yıl daha uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin kabul edilmesiyle ilgili, ‘Topraklarımızda yabancı asker!’ başlıklı haberler ve "’Türkiye'ye yabancı asker geliyor’ şeklindeki iddialar manipülasyon içermektedir.
Tezkerede geçen, ‘...Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara matuf olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması…’ şeklindeki ifadeler çarpıtılmaktadır.
2014 ve 2015'te Birleşmiş Milletler'in (BM) Güvenlik Konseyi kararına istinaden Suriye ve Irak'ın kuzeyindeki DEAŞ ve benzeri terör yapılanmalarıyla mücadele için bir koalisyon ihdas edilmiştir. Türkiye ile 80 ülke ve NATO ile Arap Ligi'nin de aralarında bulunduğu 5 uluslararası kuruluş bu koalisyonda yer almıştır.
Koalisyona üye ülkeler personel, malzeme, silah, araç, hava üssü, limanlar ve hava sahaları gibi alanların kullanımında iş birliği yapmaktadır.
Buna rağmen iddiaya konu maddenin manipülasyon amaçlı, "yeni bir düzenleme" şeklinde servis edildiği tespit edilmiştir.
Tezkere 2014 ve 2015'teki BM Güvenlik Konseyi kararına istinaden hazırlanmış olup yabancı askerlerin gelip Türkiye'ye yerleşmesi gibi bir durum söz konusu değildir.”