Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yunanistan ziyaretinin ardından basın mensuplarıyla gerçekleştirdiği toplantıda açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerin gelişmesinin önemine vurgu yaparak, iki ülke arasındaki diyaloğun devam etmesinin büyük bir önem taşıdığını belirtti.
BİRÇOK KONU GÖRÜŞÜLDÜ, ANLAŞMALAR YAPILDI
Erdoğan, Başbakanlığı döneminde kurulan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin son toplantısının 2016 yılında yapıldığını ifade etti. Bugünkü ziyaretiyle birlikte 7 yıl aradan sonra konseyin 5. toplantısını gerçekleştirdiklerini söyledi. Toplantı sırasında eğitimden tarıma, turizmden ticarete birçok alanda anlaşma metinlerinin imzalandığını paylaştı.
İKİ ÜLKE ARASINDA BİLGİRGE İMZALANDI
Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile dostane ilişkiler ve iyi komşuluk hakkında Atina Bildirgesi'ni imzaladıklarını belirtti. Bu imza ile iki ülkenin ilişkilerini geliştirme iradelerini en üst düzeyde teyit ettiklerini ifade etti. Ayrıca, Türkiye ve Yunanistan'ın üçüncü tarafların müdahalesine ihtiyaç duymadan sorunlarını çözebilecek bir birikime, tecrübeye ve iradeye sahip olduğunu söyledi.
İKİ ÜLKE ARASINDA İŞBİRLİĞİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretin olumlu bir atmosferde geçtiğini ve Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde yeni bir sayfa açacağına inandığını ifade etti. Ayrıca, görüşmelerin ve alınan kararların işbirliği açısından olumlu sonuçlar doğurmasını temenni etti.
"ÜRETİM YAPIYORUZ"
Erdoğan ayrıca, uçakta basın mensuplarının sorularını yanıtlarken Türkiye'nin savunma harcamalarını da değerlendirdi. Türkiye'nin savunma sanayiinde üretim yapabilme düzeyine geldiğini belirterek, Yunanistan ile karşılaştırıldığında Türkiye'nin savunma harcamalarının daha düşük olduğunu vurguladı.
“CİDDİ DESTEKLERİ VAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şunu göğsümü gere gere söyleyebilirim ki, biz şu anda 85-86 milyon nüfusuyla, 780 bin kilometrekare yüzölçümüne sahip bir ülke olarak savunma harcamalarımıza Yunanistan'la mukayese edilmeyecek düzeyde dikkat ediyoruz. Yunanistan, bu alanda bizden çok çok farklı harcamalar yapıyor. Bu savunma harcamalarında Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere bazı ülkelerin ciddi destekleri var. Bu rakamlar bize daha önce hep gelmiştir, takip etmişizdir. Mesela Ege Denizi üzerinde Türkiye ve Yunanistan’ın it dalaşları konusunda “Biz artık bu sayfayı kapatalım, bitirelim bu işi” dedik. Bunları Sayın Miçotakis’e de, ondan önce görev yapan Başbakanlara da hep söyledik. Biz dostluğa ağırlık verelim istiyoruz. Dost kazanmanın gayreti içerisindeyiz.
"BİZ ÜRETİYORUZ, ONLAR DIŞARDAN DESTEK ALIYOR"
Yunanistan’ın savunma sanayiinde bizim gibi üretimi söz konusu değil. Biz bu alanda artık ihtiyacımızı büyük oranda karşılayan düzeyde üretimi yapar hale geldik. Bu nedenle Türkiye’nin silah alımlarına yönelik harcamaları, Yunanistan'la mukayese edilmeyecek düzeyde düşüktür. Kendi savunma sanayi harcamalarını üreten ve maliyetleri de çok çok düşürmüş bir ülke konumundayız. Şimdilik bir F-16 üretmiyoruz ama onların da tamirini ve bakımını yapar durumdayız. Baykar’ın ürettiği insansız hava araçları, İHA, SİHA, Akıncı TİHA, şimdi de malum onların da bir üst segmenti Kızılelma bir yanda duruyor. Diğer yanda TUSAŞ'ın ürettiği ANKA’lar bulunuyor. Milli muharip uçağımız KAAN ile çok farklı bir adım daha atacağız. Bunlar Türkiye'nin savunma sanayiindeki maliyetlerini düşürdü. Yunanistan’ın böyle bir imkanı yok. Onlar sadece dış destekle yürüyorlar ve dışarıdan aldıkları bu destekler de yeni bir maliyet muhasebesi yapma imkanını onlara veriyor.