Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kocaeli’deki mitinginde konuştu. Vatandaşlara hitap eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biliyorsunuz artık 2 gün kaldı. Hayatta pek çok şeyin telafisi olur ama sandığın telafisi olmaz. Pazar günü hep birlikte, sabah erkenden sandıklara koşacağız. Tercihimiz bize hizmet edecek, verdiği sözleri unutmayacak, göreve geldiğinde vaatlerinin arkasında duracak isimlerden yana kullanacağız. Öncesinde telefon rehberimize bakıp nazımızın geçtiği hatırımızın olduğu insanları tek tek arayacağız. Kapı komşumuz İstanbul’da yaşayan eşimizi, dostumuzu, akrabamızı da sandığa gitmeye teşvik edeceğiz. AK Parti ve Cumhur İttifakı'na kaybettirerek CHP’ye kazandırmak için mesai harcayanlara karşı yakınlarımızı lisanımünasiple ikaz edeceğiz. Özellikle belediye başkanlığında oyumuzun heba ve heder olmasına izin vermeyeceğiz. Ben milletimin basiretine, ferasetine ve sağduyusuna güveniyorum. Bu kardeşiniz size Cumhurbaşkanı olarak efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geliyor. Kocaeli halkının en doğru kararı vereceğine yürekten inanıyorum” dedi.
“BİZLER 85 MİLYONLUK BÜYÜK BİR AİLEYİZ”
Seçim sürecinde birlik olunması gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2 ay önce başladığımız mahalli idareler seçim maratonumuzda doğudan batıya, kuzeyden güneye, 52 farklı şehrimize gittik. Son il mitingimizi burada yapıyoruz. Bu 2 aylık dönemde Diyarbakır’dan Trabzon’a, Hatay’dan Samsun’a, Muğla’dan Çorum’a, Karabük’ten Hakkari’ye kadar ülkemizin dört bir ucundaki vatandaşlarımızla kucaklaştık. Gençlerimizle selamlaştık, yaşlılarımızın hayır duasını aldık. Sanayicilerimizle, üreticilerimizle bir araya geldik. Emeklilerimizin, emekçilerin sesine kulak verdik. Ahilik geleneğinin temsilcisi esnaflarımızla istişare ettik. Yeni yuvalarına kavuşan depremzedelerimizin sevincini paylaştık. Hiçbir ayrım yapmadan milletimizin tamamıyla dertleştik, hasret giderdik. Gittiğimiz yerlerde gördüğümüz manzara şudur; bizler tüm farklılıklarımızla 85 milyonluk büyük bir aileyiz. Görüş farklılıklarımıza rağmen hepimiz kardeşiz, biriz, beraberiz. İşte hepimiz aynı bağın gülüyüz, aynı dağın yeliyiz. Şunu unutmayın, bu birlikteliği ne kadar sağlam tutarsak geleceğe o kadar güzel bakabiliriz. Türkiye’nin en büyük gücü vatandaşlarının birliği beraberliği vahdeti ve aralarında tesis ettiği sarsılmaz bağıdır. Bu bağı hem korumamız hem de perçinlememiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“SANDIKLAR BİZE EMANETTİR”
Sandıkların emanet olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Seçim döneminde yükselen siyasi tansiyonu farklı yerlere yönlendirmek isteyen odaklara karşı çok dikkatli olmalıyız. Türkiye, rüştünü defalarca ispat etmiş, olgun bir demokrasiye sahiptir. Seçim sistemimiz her açıdan dünyaya örnek olacak seviyededir. Uğruna bedel ödediğimiz bu kazanımların elimizden kayıp gitmesine izin veremeyiz. Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir, gönül verdiğimiz partiler farklı olabilir, kökenimiz, meşrebimiz, hayat tarzımız farklı olabilir. Ama Türkiye bizlerin ortak yurdu, ortak çatısı, ortak yuvasıdır. Milli iradenin tecelli aracı olan sandık, 85 milyon olarak hepimizin namusuna emanettir. Sandığın itibarının korunması noktasında siyasetçisi, kamu görevlisi ve seçmeniyle hepimize sorumluluklar düşüyor. Hem sandığa gidip oy kullanarak, hem de oyumuza sahip çıkarak demokrasimize karşı mesuliyetimizi yerine getireceğiz. Bu konuda adaylarla birlikte tüm vatandaşların gerekli hassasiyeti göstereceğine inanıyorum. 31 Mart seçimlerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
“DEPREM MESELESİ BEKA SORUNUDUR”
Asrın felaketi 6 Şubat depremlerine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak bugünlere büyük mücadeleler sonunda ulaştık. Kazanımlarımızın hiçbiri bize altın tepside sunulmadı. Demokraside, ekonomide, hak ve özgürlüklerde sahip olduğumuz hiçbir imkan bize lütuf olarak verilmedi. Son 21 yılda milletçe pek çok kez kazandık. Nice zorlukla karşılaştık. Gizli, açık nice sabotaja maruz kaldık. Bir başka ülkenin ve milletin başına gelse bir daha yeniden ayağa kalkamayacağı büyük felaketler yaşadık. Son olarak 6 Şubat’ta, bir gecede 53 binden fazla vatandaşımızı toprağa verdiğimiz, 104 milyar dolardan fazla zarara yol açan 'Asrın Felaketi' depremle imtihan edildik. Tüm bu badirelerin üstesinden alnımızın akıyla gelmeyi başardık. Geçtiğimiz 21 yılda vesayeti gerilettik, darbecileri püskürttük. Terör örgütlerine tarihlerinin en ağır bedellerini ödettik. Çevresindeki savaşlara rağmen Türkiye’yi, bölgesindeki istikrar ve güven adasına dönüştürdük. Depremin üzerinden henüz 1 sene geçmeden şehirlerimizi ayağa kaldıracak çalışmaları tamamlamaya başladık. Şimdiye kadar 80 bine yakın konut ve köy evini hak sahiplerine teslim ettik. İnşallah yıl sonuna kadar bu rakamı 200 bine çıkaracağız. Deprem bölgesinin imarı yanında Marmara’dan başlayarak riskli yerleşim yerlerimizi de depreme hazırlıklı hale getireceğiz. Bu bizim İstanbul ve Kocaeli’nin de yer aldığı Marmara bölgesine karşı öncelikli görevimizdir. TOKİ vasıtasıyla bugüne kadar attığımız adımların hayat kurtardığını 6 Şubat depremlerinde bir kez daha gördük. Yıkılan, yapılan yüzde 90’dan fazlası 1999 öncesi inşa edilenlerdir. Burada şu gerçeği tüm samimiyetimle ifade etmek isterim. Tarihin tekerrür etmesini istemiyorsak, hangi siyasi partiye gönül verirsek verelim, deprem meselesini beka sorunu olarak görmek zorundayız. Bunu sadece kendimiz için değil, gözümüzden sakındığımız evlatlarımız için, ülkemizi emanet edeceğimiz gelecek nesiller için yapmalıyız. Önümüzdeki 5 yıl boyunca gündemimizin ilk sırasında depreme hazırlık başlığı olması bizim açımızdan hayati önemdedir. Seferberlik anlayışıyla hükümet ve yerel yönetimler el ele vererek bu süreci iş birliği içinde yürütmeliyiz. Biz tüm planlarımızı bu gerçeklerin ışığında yapıyoruz. Seçim sürecinin neticelenmesiyle kentsel dönüşüm sürecine hız vereceğiz. Bilim insanlarının uyardığı deprem, kapımızı aniden çalmadan mümkün olan hazırlıklarımızı tamamlayacağız. Siyasi parti gözetmeksizin milletimizin de bu mücadelede bizi yalnız bırakmayacağına inanıyorum” dedi.
“KISA VADELİ KAZANIMLAR UĞRUNA BEDEL ÖDETECEK ADIMLARA TEVESSÜL ETMEDİK”
Konuşmasında muhalefeti de eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz hiçbir zaman tribünlere oynayanlardan olmadık. Kısa vadeli kazanımlar uğruna milletimize ve devletimize bedel ödetecek adımlara tevessül etmedik. Türkiye’nin bugünüyle birlikte geleceğini de kurtarmaya çalıştık. Bundan 15-20 yıl önce savunma sanayinde projelerimizi başlatırken bizi hayalperestlikle suçlayanlar, bugün başarılarımızı gıptayla takip ediyor. Doğu Akdeniz ve Karadeniz’deki sondaj faaliyetlerimize israf diyenler, tarihimizin en büyük keşfi karşısında mahcubiyet yaşıyor. ‘Her seçim öncesi petrol buluyorlar’ diyerek bizimle alay edenler, bugün Gabar’daki günlük 37 bin varil üretimimizi takdir etmek zorunda kalıyor. Yerli ve milli markamız Togg’dan 5’inci nesil savaş uçağımız KAAN’a, şehir hastanelerinden köprülere, yollara, tren hatlarına, havalimanlarına kadar her konuda aynı durumla karşılaşabiliyoruz. Geriye baktığımızda şunu çok net görebiliyoruz. Şayet Türkiye son 21 yıldır muhalefetin takoz siyasetine teslim olsaydı, bugün bunların hiçbiri olmazdı. Ülkemiz yerinde saymaya devam ederdi. Ne savunma sanayinde yerli ve milli üretimin payı yüzde 80’e çıkardı, ne ihracatta 256 milyar doları yakalayabilirdik. Ne turizmde 54,5 milyar dolarla rekor kırabilirdik. Ne istihdamı artırabilir, ne de milli gelirimizi 1,1 trilyon doların üzerine taşıyabilirdik. Bunları ve daha burada saymaya kalksak saatler sürecek diğer atılımlarımızın hiçbirini gerçekleştiremezdik. Biz ne yaptıysak CHP’nin sabotaj siyasetine rağmen yaptık. Neyi başardıysak bu zihniyetin çelmelerine rağmen başardık. Engelleri tek tek aşarak, zincirleri parçalayarak, zorlukları göğüsleyerek, saldırıları püskürterek hamdolsun bugünlere geldik. Bu anlayışla son 21 yılda Kocaeli’ne 305 milyar TL’ye yakın yatırım yaptık” şeklinde konuştu.
Öte ayndan konuşmasının son kısmında Kocaeli’de yapılan yatırımları tanıtan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, ilçe belediye başkan adayları ve Cumhur İttifakı üyeleri ile birlikte fotoğraf çektirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra programına devam etmek üzere alandan ayrıldı.