Bu gidişat nereye?
Temsili demokrasinin sonu ve lüzumsuz hale gelmiş bir dolu milletvekili… Türkiye'ye 100 Milletvekili yeter. Aynı Belediye Başkanlığı gibi, dar bölge...
Temsili demokrasinin sonu ve lüzumsuz hale gelmiş bir dolu
milletvekili…
Türkiye'ye 100 Milletvekili yeter.
Aynı Belediye Başkanlığı gibi, dar bölge sistemiyle, yaklaşık 1
Milyon kişilik bölgeler oluşturup, bu bölgelerin temsilcisi
seçilmelidir.
Danışmanlık kadroları lağvedilmeli, onun yerine meclis danışmanları
alınmalı. Ortak hizmet verecek.
Milletvekili gidiyor, hakime küfür edebiliyor.
Bunu yapan, savcıya da emir verir.
Polisi de döver, hakaret de eder.
Sonra, suç niye artıyor?
Neden artıyor acaba?
Velhasılı kelam, temsili demokrasinin temsilcileri yüktür artık.
Dünyanın dijital çağa geçmiş olduğu, temsili demokrasinin tüm
kurumlarının yok olmaya mahkum olduğu ve temsili makamların
vekillik v.b. iyiden iyiye anlamını yitirdiği, bireylerin
etiketleyerek sosyal medya veya diğer teknolojik iletişim
kanallarıyla en tepedeki yöneticisine dahi sorununu iletebildiği
yeni enteresan zamanlarda vekâlet müessesesi bitmiştir,
milletvekilini sistemi çöp sepetine gönderilmelidir; sayıları azar
azar azaltılarak. Zamanın ruhu bunu gerektirmektedir.
Not 1: Ev fiyatları reel olarak artamadığına
göre, şu anda KİRALAR, olması gerekenin 2 misli.
240 çarpan yerine 120 çarpan ile ev kiralanıyor.
AKP tamamen TOKİ'ye odaklanmalı.
Enflasyondan falan da daha önemli bir mesele bu.
Yoksa, 2028'de, Erdoğan ile bile büyük bir ŞOK yaşayacaksınız.
Not 2: 2020'de en düşük EMEKLİ aylığı 450 TL
imiş.
Dolar bazlı galiba 50$'a denk geliyor.
Şimdi en düşüğü 300$.
Aslına bakarsanız, ciddi gelişme var en düşük aylık alanlar
için.
Fakat, 40 yaşında emeklilik ile kalabalık bir emekli grubu
oluşursa, bu maaşlar para etmez.
Not 3: PARASIZ nesil, PARAYA tapınır.
Türkiye aşama aşama SSCB olacak.
Zaten ilk emareleri de görülmeye başladı.
SSCB'yi kınıyorduk, şimdi onlar ne yaşadıysa, biz de
yaşayacağız.
Bu gidişatın tersine dönmesi zor.
Not 4: Yalan olduğunu bile bile siyasetçilerin
her dediğine inanmayı tercih edenler, bir zaman sonra aynı
siyasetçilerin söylediği doğrulara bile sırt çevirebilirler.
O zamanı belirleyen faktörler var. Yalana inanmayı tercih ettiren
menfaatlerin bitmesi, bu faktörlerin başında gelir.
Not 5: Hazine’nin nakit açığı 2024’ün ilk 3
ayında 570 milyar ₺ olmuş.
Açık 2 yıl önce aynı dönemde sadece 23 milyar liraydı.
2023’ün ilk 3 ayında açık seçim popülizmi nedeniyle 258 milyar
liraydı. (Yılın tamamında 625 milyar ₺) Bu kadar yüksek açıklarla
enflasyonla mücadele çok zor.
Not 6: Gelişin bir bayramdır.
Giderken de bayram bırakarak gidersin.
Sezai Karakoç
Not 7: "Korkma, bu ağaçlar, çiçekler sır
saklar. İnsan değil ki ihanet etsin."
Samipaşazade Sezai
Not 8: Dua ettiğinizde çok isteyin çünkü
vereceği hiçbir şey Allah'a ağır gelmez.
Hz. Muhammed (SAV)
Not 9: “Ey iman cevherini bir ekmeğe değişen
kişi!
Ey gönül madenini bir arpaya satan kişi!
Nemrut, İbrahim’e gönül vermedi de
Sonunda canını bir sivrisineğe verip gitti.”
(Mevlâna)
Not 10: Bir kişi bile değilim yalnızlıktan
Gözlerim ormanlara asılı
Ağaçlar, kırlar ve şehirler geçiyor kaputumdan
O kadar geçiyorlar ki, sadece duruyorum
Bir an bir yerde ölümü tanımazlığımdan.
Ben bu kadar değilim
Kışlada ölü bir zaman.
(Edip Cansever)
Not 11: İslam’da zafer diyorduk da galiba zafer
diye düşündüğümüz şeyler farklıymış. ‘Dünyanın rengine kanmak’mış
meğer zafer. Bir mevziiye bütün hikâyeyi heba etmekmiş. Bir makama,
bir mevkiye, fayda vermeyecek bir ticarete her şeyi berhava
etmekmiş. Ayyuka çıkmış feryatları duymamak için reel politiğin
koridorlarında hevesler büyütmekmiş. Büyüttükçe hevesleri
küçülmekmiş. Sonra aklar düşmeyi bırakmış yerleşik hayata geçmiş
yüzümde inceden beliren damarı ve utancı… Ne çok kaybolduk ve hâlâ
kaybolup eksiliyoruz. Eksildikçe keskinleşiyor hayat
çizgilerimiz.