Bağırsak kanserinden ölüm, trafik kazasından ölümlerin 2 katından fazla

Kaan ULU-Ali Eren İĞDE/ANKARA, (DHA)- ANKARA Üniversitesi Tıp
Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr.
Cihangir Akyol, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; 2022 yılında
Türkiye'de 'kolorektal' olarak bilinen kolon ve rektum kanseri
nedeniyle 11 bin 698 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Akyol,
"TÜİK'in 2022 verilerine göre; 5 bin civarında vatandaşımızı trafik
kazalarından kaybetmişiz. 1 yılda trafik kazalarında kaybettiğimiz
insan sayısının 2 katından fazlasını kalın bağırsak kanseri
sebebiyle kaybediyoruz" dedi.
Prof. Dr. Cihangir Akyol, 'kolorektal' olarak bilinen kalın
bağırsak kanseri vakalarında Türkiye'de ve dünyada artış olduğunu
söyleyerek, "Dünyada, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; 2022
verilerine göre 2 milyondan fazla insan yeni tanı aldı. Türkiye'de
ise yine 2022 verilerine bakacak olursak; 22 bine yakın yeni tanı
konulan hastamız mevcut. Kolorektal kanserler, kansere bağlı
ölümlerin en sık nedenlerinden biri. Türkiye'de yaklaşık 12 bin
civarında vatandaşımızı yıllık kolorektal kansere bağlı ölümlerle
kaybediyoruz. TÜİK'in 2022 verilerine göre; 5 bin civarında
vatandaşımızı trafik kazalarından kaybetmişiz. Şu perspektiften
baktığımızda olay aslında son derece çarpıcı; 1 yılda trafik
kazalarında kaybettiğimiz insan sayısının 2 katından fazlasını
kalın bağırsak kanseri sebebiyle kaybediyoruz" diye konuştu.
'BESLENME ALIŞKANLIKLARI İLK SIRADA YER ALIYOR'
Prof. Dr. Akyol, kalın bağırsak kanserinin oluşumunda genetik
mirasın çok önemli etkenlerden olduğunu söyleyerek, "Ancak bir tek
genetik faktörler değil, çevresel faktörler de çok önemli ve burada
beslenme alışkanlıkları ilk sırada yer alıyor. Yanlış beslenme,
özellikle çağımızda çok hazır gıdanın tüketimi, çok fazla kızartma,
çok fazla kırmızı et tüketimi, bu kırmızı etlerin yine beklemiş
yağlarda kızartılması ve sucuk, salam gibi türlerin sıklıkla
tüketilmesi bunun en önemli nedenlerinden bir tanesi. 2’nci en
önemli nedeni ise obezite ve bu obezite kalın bağırsak kanseri için
de yine önemli bir risk faktörü. Hareketsiz yaşam, insanları daha
fazla çalışıp, daha az dinlenmeleri yine bu kanserin gelişiminde
önemli rol oynuyor. Sigara ve alkol tüketiminin de yine kolorektal
kanserin oluşumunda önemli basamakları oluşturan etkenler arasında
yer aldığını söyleyebiliriz" dedi.
'TARAMA TESTLERİYLE ÖLÜM HIZINI DÜŞÜREBİLİRİZ'
Prof. Dr. Akyol, kolorektal kanserlerin tedavisine ilişkin, "Bu
kanserler, tarama testleriyle ölüm hızını düşürebildiğimiz tek
kanser türü. Kalın bağırsak kanseri, 'polip' dediğimiz küçük
oluşumlardan gelişiyor ve poliplerin kansere dönüşümü 6 ila 8 yıl
sürüyor. Bunları kolonoskopik taramalarda eğer fark edip,
çıkarabilirsek; oluşabilecek bir kanseri çok önceden önlemiş
oluyoruz. Dolayısıyla tedaviden daha önemlisi, hastalığı
önleyebilmek. Dolayısıyla da hastalığı önleyebiliyoruz. Peki,
herkesin kolonoskopi yaptırmasına gerek var mı; hayır. Bunun için
Sağlık Bakanlığı'nın da yürütmüş olduğu 'Gaytada Gizli Kan
Projesi'var. Gaytada gizli kan pozitif olan hastalarda kolonoskopik
taramayı öneriyoruz. Yine aile hikayesi olanlarda kolonoskopik
taramayı öneriyoruz ve 45 yaşın üzerindeki herkesin mutlaka tarama
programlarına uymalarını istiyoruz" diye konuştu.
Kalın bağırsak kanseri ile mücadelede tedavi seçeneklerinin de gün
geçtikçe arttığını ifade eden Prof. Dr. Akyol, "Tedavi yöntemleri
eskisine göre; her gün çok daha üzerine koyuyor. Cerrahi teknoloji
çok ilerledi. Artık ameliyatlar birçok yöntemlerle yapılabiliyor.
Daha iyi ameliyatlar yapılabiliyor. Kemoterapide çok gelişmeler
var. Bütün bunlar, bize tedavi aşamasında çok artılar sağlıyor; ama
yine söylediğim gibi tedaviden daha önemli olan hastalığa
yakalanmamak, hastalığı önleyebilmek" dedi. (DHA)
FOTOĞRAFLI