Olay, 30 Ekim 2022 tarihinde Manavgat'ta yaşandı. Çocukları ve erkek arkadaşı Şenol Çankaya ile piknik yaptıktan sonra Çankaya'nın evine giden Aynur Çiçek'ten bir daha haber alınamadı. Yakınları, 2'si kız, 3 çocuğu olan Çiçek için kayıp başvurusunda bulundu. Yapılan araştırmada Aynur Çiçek'in en son Şenol Çankaya'nın evinde olduğu belirlendi. İnceleme için 2 Kasım günü eve gelen polis, Aynur Çiçek’in cansız bedenini buldu. Çiçek'in boğularak öldürüldüğü tespit edilirken, olaydan sonra kaçan Şenol Çankaya hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Çankaya, kısa süre sonra Side'de bir apart otelde yakalanarak gözaltına alındı.
SUÇUNU İTİRAF ETTİ
Şenol Çankaya emniyetteki ifadesinde Aynur Çiçek ile 30 Ekim akşamı buluşarak kendi evine gittiklerini, bir süre alkol aldıktan sonra tartışmaya başladıklarını ve kıskançlık krizine girdiğini anlattı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine sinirlerine hakim olamadığını söyleyen Çankaya, Çiçek'i boğarak öldürdüğünü itiraf etti. 'Kasten öldürme' suçundan sulh ceza hakimliğine sevk edilen Şenol Çankaya, tutuklandı.
"ÜZERİNE ÇIKIP BACAKLARIYLA VÜCUDUNU SIKIŞTIRDI"
Olayla ilgili Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, Manavgat Birinci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianamede sanık Şenol Çankaya'nın, Aynur Çiçek ile alkol aldıktan sonra aralarında tartışma çıktığını, Çiçek'in kendisine sinkaflı sözlerle ‘Seninle mi uğraşacağım’ şeklinde söylemlerde bulunduğunu, hem Aynur Çiçek'in kendisine küfretmesi hem de alkolün etkisiyle kadının karnının üzerine çıktığını, bacaklarıyla vücudunu sıkıştırıp boğduğunu anlattığı ifadesinde yer aldı. Sanığın olayın ardından Bolu'ya gidip geldiği ve başka birinin kimliğiyle otele kayıt yaptırdığı belirtilen iddianamede 'Kasten öldürme' suçunu işlediği yönünde yeterli şüphe olduğu kaydedildi.
HİÇBİR İNDİRİM UYGULANMADI
Olaya ilişkin davanın karar duruşması görüldü. Duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, haksız tahrik durumu oluşmadığını, sanık Şenol Çankaya'nın suçu bir kadına karşı işlediği için ağırlaştırılmış ömür boyu hapisle cezalandırılmasını talep etti. Son sözü sorulan sanık Çankaya, "Eylemi tasarlayarak gerçekleştirmedim. Cesedi saklamak veya yok etmek gibi bir düşüncem olmadı. Beraatımı talep ederim. Çok pişmanım" dedi. Sanığın avukatı da müvekkilinin olayı haksız tahrik altında gerçekleştirdiğini savunarak iyi hal indiriminden faydalanmasını talep etti. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Çankaya'ya, hiçbir indirim uygulamadan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verdi.
"SANIĞIN EVİNDE ÖLÜ BULUNMUŞTU VE TANINMAZ HALDEYDİ"
Mahkeme kararının ardından gazetecilere açıklamada bulunan Aynur Çiçek'in yakınlarının avukatı Umut Çiftçi, hiçbir indirim uygulanmadan verilen cezanın bütün kadın cinayetlerine emsal olmasını dileyerek, "2022 yılının ekim ayının son günlerinde bu cinayet işlenmişti. Maktul 3 gün bulunamamıştı. En sonunda sanığın evinde ölü bulunmuştu ve tanınmaz haldeydi. Yargılama safhasında sanığın maktulü itibarsızlaştırmaya yönelik iftiralarına, haksız ve gerçeğe aykırı iddialarına maruz kalındı. Bunlara sürekli itiraz ettik ve delilleriyle ortaya koyduk. Sanık bu şekilde yaparak haksız tahrik nedenlerinden yararlanmaya çalıştı. Fakat tüm deliller çok açık şekilde ortadaydı, mahkeme heyeti de bu delilleri toplayarak, yerinde değerlendirerek hiçbir indirim uygulamadan sanığı ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırdı" ifadelerini kullandı.
"KARDEŞİM RAHAT UYUYORDUR"
Aynur Çiçek'in ablası Leyla Eren, mahkemenin kararına çok sevindiklerini belirterek, "Kız kardeşimin artık rahat uyuduğunu düşünüyorum. Çünkü 1,5 yıl oldu. Kendisi rüyalarımıza da giriyordu. Aslında mahkeme sürecinde çekiniyorduk, sanık çok yalan söylüyordu. Çok iftira attı kız kardeşime. Bu nedenle daha az ceza almasından çekiniyorduk. Açıkçası çok sevindik. Ağırlaştırılmış müebbet alması bizi çok sevindirdi. Bu emsal bir karar. Çok mutluyuz. Kesinlikle adalet yerini buldu. Bu kararı veren hakimlere çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.
"CANİCE KATLEDİLDİ"
Aynur Çiçek'in diğer bir ablası Ayşe Alçiçek de kız kardeşinin başına gelenleri asla hak etmediğini söyleyerek, "Kız kardeşim hayat dolu biriydi. Hayatı seven biriydi. Böyle bir şey beklemiyorduk. Böyle bir şeyin başına geleceğini hiç düşünmedik. Bunu hak etmedi. Maalesef ki, başına bunlar geldi. 3 çocuğu vardı, canice katledildi" dedi.