Balıkesir'de 11 Mayıs gecesi motokurye olarak çalışan 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Ata Emre Akman, son siparişini götürdüğü binanın önünde hiç ilgisi olmadığı bir canavar tarafından 25 bıçak darbesiyle vahşice bıçaklanarak öldürüldü. Kimliğine göre 17 yaşında olan katil zanlısı cani E.Ö.'nün hayli yetişkin görünüşü sebebiyle yaşı tartışma konusu oldu. Savcılık, cinayetin 'tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanmasını istedi. Ancak E.Ö.'nün 18 yaşından küçük olması nedeniyle cezasının 24 yıla kadar indirilmesi talep edildi.
KEMİK YAŞI ÖLÇÜMÜ TALEBİ
Akman Ailesi, Balıkesir Başsavcılığına dilekçe vererek, canavar E.Ö.'nün yaşının tespiti için kemik yaşının ölçülmesini talep etti. Ailenin avukatı Özden Başak, caninin kesinlikle 17 yaşından daha büyük olduğunu düşündüklerini belirterek, "Gerçek yaş kemik ölçümüyle ortaya çıkacak. Sanığın erişkin bireyler gibi yargılanması gerektiğine inanıyoruz" dedi.
İLK SABIKASI 14 YAŞINDA
Katil zanlısı E.Ö.'nün, daha önce bıçakla yaralamadan 6 sabıkası olduğu ve ilk suçunu 14 yaşında işlediği ortaya çıktı. Avukat Başak, zanlı için tekerrür hükümlerinin uygulanmasını, yani daha önce işlediği suçlarla ilgili de cezasında artış yapılmasını talep etti.
SUÇA KARŞI YASAL BOŞLUK
Avukat Başak, suça karışan çocukların cezasını hafifleten kanunun kötüye kullanıldığını belirtti. Özellikle 18 yaşından küçüklerin bazı ebeveynler tarafından suça meyilli yetiştirildiğini ve azmettirildiklerini aktardı. Katil zanlısı E.Ö.'nün babası Orhan Özdemir'in, kuryenin önünde öldürüldüğü binada oturan eski eşini tehdit ettiği; "Evin önünde birinin başına bir şey gelecek. Bunu oğlum ya da babam yapacak" dediği ortaya çıktı.
DOSYALAR BİRLEŞECEK
Balıkesir 3. Ağır Ceza Mahkemesi, 'çocuk sıfatıyla' E.Ö. için hazırlanan iddianameyi kabul etti. Azmettiricilikten ağır müebbet hapsi istenen baba Orhan Özdemir'e de 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. İki dosyanın birleştirilmesi beklenirken; yargılamaya önümüzdeki günlerde başlanacak.
