Astronotlardan alınan örnekler, tedavi yöntemleri için kullanılacak

Elif ER BULUT- Emirhan YÜZÜGÜLDÜ/ANKARA, (DHA)- ANKARA
Üniversitesi, Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı ve
beraberindeki 2 astronottan alınan ve alınacak kan, tükürük ve
idrar örnekleri üzerinde yapacağı analizlerle uzay koşullarının
insan sağlığı üzerindeki etkilerini ortaya çıkaracak. Proje
yöneticisi Prof. Dr. Emine Emregül, araştırma sonuçlarının mevcut
astronot hastalıkların tedavisi ve önleyici tedbirlerin
geliştirilmesinde önemli rol oynayacağını söyledi.
Türkiye'nin ilk astronotu Alper Gezeravcı ve beraberindeki İtalyan
ile İsveçli astronotlardan uzaya gitmeden önce kan, tükürük ve
idrar örnekleri alındı. Astronotlar dünyaya döndükten sonra da yine
aynı örnekler alınacak. Örnekleri üzerinde yapılacak 'Metabolom'
deneyi ile uzay koşullarının insan sağlığı üzerindeki etkileri
ortaya çıkarılacak. Elde edilecek veriler ışığında, astronotların
sağlığına yönelik olası risk faktörlerinin belirlenmesi
amaçlanıyor.
'ASTRONOT SAĞLIĞINA YÖNELİK ÇALIŞMALAR YAPACAĞIZ'
Proje yöneticisi, Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü
Biyokimya Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Emine Emregül, bir
Türk astronotun uzay uçuşuna gideceğini duyduklarında çok
heyecanlandıklarını belirterek, "Ve tabi ki biz de bir proje
yazdık. Bu projemizde de daha çok astronot sağlığına yönelik
çalışmalarımızı gerçekleştireceğiz. Uzay, bir insanın
karşılaşabileceği en ağır koşullardan biridir. Astronotlarımız
maalesef düşük yer çekimi, yüksek uzay radyasyonu, beslenme
sorunundaki değişiklikler, uykusuzluk, hiperoksi gibi birçok
çevresel strese maruz kalmaktadır. Bu maruziyetin sonucunda da
astronotlarımızın metabolizmalarında patolojik nedenler ortaya
çıkmaktadır. Yani fizyolojilerinde değişiklik olmaktadır. Bu
çalışma ile biyokimyasal ya da genler düzeyinde çok farklı sonuçlar
bulacağımızı düşünüyoruz. Ve astronotlarımız Türkiye'ye
döndüklerinde zaten kanlarından, tükürüklerinden metabolomlarını
yaparak biz bunları çok rahatlıkla, ileri tekniklere bağlı olarak
da çalışmalarımızı detaylandıracağız" dedi.
Araştırma sonuçlarının mevcut astronot hastalıkların tedavisi ve
önleyici tedbirlerin geliştirilmesinde önemli rol oynayacağını
vurgulayan Prof. Dr. Emregül, "İlk kez milli omik veri seti (Bütün
içerisindeki parçaların analizi ve veri seti oluşturulması)
tarafımızca yapılacaktır. Uzay görevlerinde kişisel farklılıklar
yaşanmaktadır. Dolayısıyla bu kişisel farklılıkları daha iyi hale
getirebilmek için bizler karşı önlem paketlerimizi oluşturacağız.
Bu da tarafımızca ilk kez yapılacak" ifadelerini kullandı.
'MOLEKÜLER BİR VERİ BANKASI OLUŞTURMAYI HEDEFLİYORUZ'
Proje üyelerinden Ankara Üniversitesi Kimya Bölümü Biyokimya
Anabilim Dalı doktora öğrencisi Oğuzhan Durmaz ise ekiplerinde kalp
cerrahı, uzman diş hekimi, eczacı ve biyokimya uzmanlarının yer
aldığını kaydederek, "Hep beraber elde ettiğimiz sonuçları kendi
disiplinlerimize göre değerlendireceğiz ve kümülatif bir sonuç
ortaya koymaya çalışacağız. Deneyimiz, Uluslararası Uzay
İstasyonu'nda astronotun gerçekleştireceği bir deney değil. Uçuştan
hemen önce ve hemen sonrasında Sayın Alper Gezeravcı ve diğer
İtalyan, İsveçli astronotun verdikleri biyolojik numunelerden
yararlanacağız. İtalyan ve İsveçli astronotların biyolojik
numuneleri dondurulmuş bir şekilde Türkiye'ye kargolanacak. Ve
burada kendi üniversitelerimiz dahilinde deneylerimizi
gerçekleştireceğiz. Biz burada astronot sağlığına dair
biyobelirteçlerin ayırdımlarını elde edip uzay teknolojilerine ilk
adımı atmış olan ülkemizin gelecekteki uçuşlarla birlikte moleküler
bir veri bankası oluşturmayı hedefliyoruz" diye konuştu.
Bu veri bankası dahilinde yıllar içerisinde bu çalışmaların daha
ileriye götürüleceğini söyleyen Durmaz, "Astronotların uzayda
yapacakları görevleri optimize etmek için kişiselleştirilmiş tıbbı
kullanacağız. Aynı astronotumuz aynı göreve tekrar da gidebilir ya
da ondan aldığımız sonuçlarla başka bir astronotumuzun göreve
gittiğini de göz önünde bulundurarak önlem paketleri geliştirmek
için kullanacağımız veriler elimizde olacak. Bu deney ile elde
ettiğimiz verilerimiz saklanacak ve diğer ülkeler gibi uzay
yarışında kullanılacaktır. Bu analizleri ve benzerlerini diğer
ülkeler başlatmış durumda. Biz de neden ilk uçuşta başlatmayalım
diye düşündük ve bu ölçüde biz de ilk uçuşumuzdan itibaren kendi
veri bankamızı oluşturmak hedefindeyiz. Çok uzun süreli uzay
görevleri olacağı öngörülüyor; Mars yolculuğu, uzay turizmi
görüşülüyor. Bizim topladığımız bu veriler ileride gerçekleşecek
olan daha uzun ve kapsamlı görevlerde insan sağlığına karşı
önlemlerin alınmasında öncü veriler olacaklar. Biz de Türkiye'de
ilk bu adımı attığımız için ekip olarak çok mutluyuz" dedi.
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünvar ise Ankara
Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Araştırma ve Uygulama
Merkezine bağlı Kreiken Rasathanesi'nin yer aldığı yerleşkeye,
'Türkiye'nin ilk astronotu' olarak tarihe geçen Alper Gezeravcı'nın
ismi verildiğini hatırlatarak, "Biz Alper Gezeravcı'nın sadece
Türkiye'ye değil insanlığa da hizmet eden bir işlevinin olduğunu
görüyoruz. Bu kadar önemli bir astronotun gerçekten hayallerimizi
gerçekleştiren, uzaya çıkan ilk Türk astronot Alperen Gezeravcı'nın
isminin bizim Kreiken Rasathanesi'nin bulunduğu yerleşkeye çok
yakışacağını düşündük" (DHA)
FOTOĞRAFLI