Asgari ücrete ek ara zam %30, kamu çalışanlarına, emeklilere %40 civarı enflasyon farkı, buna paralel özel sektör beyaz yakalılara ve mavi yakalılara % 35 civarı ek ara zam verileceği açıklandı, hemen tüm ürünlerin fiyatı zıpladı. İğneden ipliğe. Aynı Ocak 2022 zamları gibi oldu. Keşke zam yapılmasaydı moduna soktular insanı hemen.
Kafelerde 8 TL olan kurabiyeler hemen 10 TL olmuş. Daha buralar en alt basamak yerler. Asgari ücret zammı enflasyona yol açmaz diyenleri buraya bekliyorum. Paranın alım gücünü merkez bankası belirlemez. İktidar hiç belirlemez. ÜRETİM belirler. TEK. ÜRETİM artışı olmadan yapılacak her maaş zammı enflasyon olarak geri dönecek. Bunu farkedinceye kadar enflasyonu %300-400'lere çıkaracak gibi görünüyoruz. CDS değerimiz 844 olmuş 4 Temmuz 2022 itibarıyla. 2009 krizinde bile maksimum 487 olmuş. Anlayın yani durumu. Asgari ücrete ya da emekli-memur maaşlarına zam yapılır yapılmaz her şeyin fiyatı yeniden zamlanıyor. Haliyle, vatandaş aynı kısır döngüye girmek istemiyorsa yöneticilerini acı reçeteye kendisi zorlamalı.
Bu ülke son 5 yılda üretimini % 2 nufusunu % 20 arttırdı.Üretimi desteklemek için daha fazla yatırım gerekli.Aksi halde ocak ayında yapılacak maaş artışıyla birlikte ( hammadde ve enerji fiyatlarında düşüş olmaz ise ) enflasyonda bu gördüğümüz seviyeleri mumla ararız. Maazallah hiperenflasyon dalgasında boğuluruz. 1 el arabasıyla bir ekmek alınan günlere doğru gidiyoruz sanki. Rabbim korusun şüphesiz bu pahalılıktan ama yöneticilerimiz lütfen karşılıksız para basmayı bıraksın ve düşük faizlerle verdikleri basılan bu paralarla kredilerle zombi şirketleri, ayrıcalıklı grupları besleyip geniş halk yığınlarının enflasyon hiperenflasyon hayat pahalılığı üçgeni içinde boğmaktan vazgeçsinler. İnanın ki, insanların sabır taşı çatlıyor. Bir hafta bile sürmüyor fiyat etiketlerinin ömrü. Fiyatlar uçuyor kafalar da uçuyor. Aman dikkat aman dikkat lütfen.
Sözlerimi Hemingway üstadımla bitiriyorum, rahmet olsun: Kötü yönetilen bir ülke için ilk çare paranın enflasyonu, ikincisi ise savaştır. İkisi de geçici bir bolluk ve daimi bir yıkım getirir. İkisi de siyasi ve iktisadi fırsatçıların sığınağıdır.
Not 1: 30 m2 için 1000 TL gibi bir AIDAT düzenine geçildi ilgilendiğim yerde.
Şimdi herkes KİRACI arıyor.
Düşünsenize, yeriniz var, hiç kullanılmadan 300 sabit, 650 ortak alan geliyor.
1000 TL teklif ettim birisine. 1350'de ısrarcı.
Daha 6 ay önce kiralar 2000 idi.
Acelem yok.
18 m2'ye 600 ödediğim bir alanım var.
İkinci alan planlıyorum.
Bakalım neler olacak?
Bu kışa aidatlar x2 yerse, muhtemelen bedavaya veren de çıkar.
Not 2: Finlandiya ve İsveç meselesi, bize rahatlıkla F-35 aldırabilirdi.
Akıl alır gibi değil.
Hemen nasıl da anlaştık?
Sanki Almanya'dan Zekeriya Öz'ü alabilmişiz gibi, bu iki ülkeden adam alacakmışız...
İnanmıyorum.
Önemsiz bir kaç kişiyi verirler.
Not 2: Kalpleri nasırlanan insanlar infak edenleri anlayamaz, derdi dedem.
Not 3: Hani derler ya: Sen umarsın bacından, bacın ölür acıdan.. Ülkenin hali tıpkı bu misal.
Not 4: Seni delice seversem asarlar beni
Seni sevmesine seveceğim de
Hem de ne seveceğim öylesine eşsizce
Toplum buna hazır değil..
Not 5: TR'nin buğday üretimi 90'dan buyana aynı nüfusu iki kat artmış. Emekliye asgarî ücretliye gıda kuponu dağıtıp, bütün kaynakları tarım hayvancılık için seferber etmezsek simit bugün 5, 1-2 seneye kalmaz 50 lira! Döviz faiz eksenli popülist tartışmalar açlık sorununu gözardı ediyor.
Not 6: Ürünlerin fiyatının düşmesi için arzın artması lazım. Yani alım gücünü artıracak tek bir şey var: ÜRETİM. Maaş artışlarını değil üretim artışlarını konuşmaya başladığımız zaman doğru tedaviye geçilmiş demektir.
Not 7: Kakaodan kahveye, pamuktan şekere, buğdaydan çeliğe, demirden bakıra kadar birçok emtianın fiyatı düştü. Metal fiyatları 2008 yılındaki ekonomik krizden bu yana en büyük düşünü yaşadı. Buğday 3.5 ayın, mısır 4 ayın, soya fasulyesi 5 ayın, pamuk 9 ayın, şeker 3.5 ayın en düşük seviyesini gördü.
Eee, o zaman...
Fahiş fiyat artışına bahane edilen argümanın biri çöktü.
Döviz kurları da geçen haftadan bu yana bir miktar düştü.
Merak ediyorum, şimdi, inşaatçılarımız evleri ucuzlatacak mı, çikolatacımız fiyatını indirecek mi, fırıncımız ekmeği kaç TL'ye çekecek?
Yoksa, 'emtia bahane, zam şahane' durumu devam mı edecek!
Not 8: 2. el otomobilde bakılması gereken tek faktör motor ve şanzımanın durumu. Yani yürüyen aksam. Gerisi hikaye. Arabanın garajda veya açıkta durması zerre kadar önemli değil. Opak renkse isterse 10 yıl açıkta beklesin. Hiçbir şey olmaz.
Not 9: Süregiden bir enflasyon süreciyle, hükümet vatandaşlarının servetinin önemli bir kısmına gizlice ve farkına varılmadan el koyabilir. (Keynes)
Not 10: Son vecize de benden olsun: Enflasyonu ciddiye almayanları, tarih hiç ciddiye almamıştır!
Not 11: Tarihin büyük ölçüde bir enflasyon tarihi olduğunu söylemenin mübalağa olmadığını düşünüyorum. Genellikle hükümetlerin kendi kazançları için tasarlayıp gerçekleştirdikleri enflasyonlardır bunlar. (Hayek)
İ
Çocuk enflasyonu da dahil enflasyon kötüdür bacım.
Not 12: Altın standardının yokluğunda, tasarrufları enflasyon yoluyla müsadereden (tasarruflara el konulmasından) korumanın hiçbir yolu yoktur. Güvenli bir değer deposu yoktur artık. (Alan Greenspan)
Not 13: Enflasyon, halkı yasasız vergilendirmektir. (Milton Friedman)
Not 14: Nüfusunun sadece %1- 1,5 kadarı asgari ücretle çalışan İsviçre'de bugün: TÜFE Yıllık Gerçekleşen %3.4, Aylık %0,5
Türkiye TÜFE Yıllık Gerçekleşen %78,62, Aylık %4,95... Haa bu da yersen rakamları tabii ki.
Not 15: TCMB ile yapılan Swap'lar için uygulanan teminat blokajının minimum %50'sinin DİBS sepetinden oluşması kararlaştırıldı-Bloomberg HT
Zımni faiz artışlarına devam, sutrenin arkasında kalmasın diye yazayım; Kredi faizleri artacak ve "rant ekonomisi bitti artık üretim ekonomisi" teranesi ile halk ve işletmeler söğüşlenmeye, monopoller zenginleştirilmeye devam edecek..
Not 16: HMB Nebati; "İşte onların asıl derdi, asıl karamsarlık sebebi rant ekonomisinden üretim ekonomisine geçiyor olmamızdır. Karamsarlar bu yüzden karamsar."
20 yıllık iktidarın Bakanı, ülkenin rant ekonomisi ile idare edildiğini itiraf etmiş.
Ekonomi siyasetin sağlamasını yapar...
Not 17: Bir ülke stratejik sektörlerini yabancı tekeline bırakırsa ve o yabancılar yatırımlarının karşılığını kur patlamalarından dolayı tahsil edemezse, enflasyonla tahsil etmeye başlar...
Ne derim hep; kurla, faizle ya da enflasyonla ama mutlaka tahsil ederler.
Ülkede %14 politika faizi baz alınırsa TÜİKe göre %-64.62, ENAGa göre %-161.55 reel faiz var. 1 sene önce %18 ile 100.000 TLsini senelik mevduata yatıranın bugün satınalma gücü TÜİKe göre 62.259, ENAGa göre 38.827 TL oldu.
Not 18: Varlık barışı Mart 2023 sonuna kadar uzatıldı. Aslında “varlık barışı”, yani yurtdışından vergisiz Türkiye’ye varlık transferi kalıcı hale getirildi desek belki daha doğru olur.
Not 19: Eğer TAYWAN SAVAŞI başlarsa, o düşecek denilen otomobil fiyatları öyle bir yere gelir ki, aklınız durur.
Şimdiki araçlar elektronik yığını.
Ukrayna'daki savaş bu sene biter, seneye Çin dalarsa, pek çok üründe bugünkü fiyatları da arar hale geleceksiniz.
Not 20: FAİZ ARTIŞI yapamıyorlar, çünkü kamu borcunu çeviremeyecekler.
İsteseler de yapamıyorlar.
Faiz artan ülkelerde, bütçeden tasarruf yapılır ve borçlanma kağıtları piyasadan satın alınır.
AK Parti vaktinde tasarruf ile başlamıştı. Şimdi çarçur partisine dönüştü.
Not 21: Enflasyon hırsızlıktır. Tasarruf yaparak, para biriktiren insanlardan değer çalıyorsunuz. Gerçekten ekonominin çok önemli bir özelliğini mahvediyor.
——Ron PAUL
Not 22: Prof. Dr. Metin Günday: Ben bir idare hukukçusuyum. Hayatımda hiçbir yerde bir daha kamu görevinde istihdam edilmemek üzere kamu hizmetinden çıkartılma görmedim.
Not 23: Tedavüldeki kağıt paralar içinde 200'lüklerin payı haziran sonunda yüzde 48'e vurmuş. Geçen sene yüzde 36 idi.
Enflasyonun yıkıcılığı burada çok net. Yakında 500 ve 1000'lik kaçınılmaz olacak.
Hiç geciktirmeyin; bu yıkıcı politikaların nişanesi olarak imzalayıp piyasaya sürün.
500’lük banknotun basılma vakti geldi de geçiyor.
500’lük basılması halkta ülke parasının pul edildiği düşüncesini iyice güçlendireceğinden 2023 seçimlerine kadar beklenir diye düşünüyorum.
2023 seçimlerinden sonra iktidar değişirse ilk yapacağı iş 500’lük bastırmak olsun.
Not 24: Birkaç hafta önce kendisine hayat pahalılığından şikayet eden seçmenlerine daha az et yemelerini, meyveleri taneyle almaları öğüdünü veren Elazığ milletvekili Zülfü Demirbağ’ın geçen gün aynı seçmen kitlesi önünde, 56 bin TL’ye yükseltilen milletvekili maaşının yetersizliğinden söz etmesini deneyimsizlik dışında bir özellikle açıklamak mümkün mü?