Murat Ülker’den eleştirilere yanıt: İstismardan kaçındım
İş insanı Murat Ülker kendi sorularını yanıtladığı söyleşiye gelen eleştirilere cevap verdi. Siyasi görüşünü anlattığı cümlesini “Murat Ülker Atatürkçü değil” diye servis edenlere sert çıkan Ülker, tartışılan cümlesini “İstismardan kaçındım” sözleriyle açıkladı.
Türkiye’nin önde gelen iş insanlarından Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, Ali Koç, Hanzade Doğan gibi isimlerin ardından bu sefer bizzat kendi kendisiyle söyleşi yaptı. İş dünyasına, ailesine ve geçmişine dair merak edilen birçok konuyu ele alan Ülker, kişisel sitesinde yayınladığı bu özel söyleşide çocukluğundan iş hayatına, sosyal medyadaki spekülasyonlardan Ülker’i global bir markaya dönüştürme sürecine kadar birçok konuyu ele aldı.
“NE DEMEK İSTEDİM”
Ülker’in kendi sorularını cevapladığı söyleşide verdiği bir yanıt eleştiri konusu oldu. Ülker, sosyal medya platformu Linkedin üzerinden bu yorumlara yanıt verdi. Yanıtını “Açıklıyorum ‘-ci,-cu değilim’ derken ne demek istedim” başlığıyla duyuran Ülker, söyleşiye gelen eleştirileri “Samimi bir şekilde kendime yakası açılmadık sorular sorup cevaplarken yine ayağım takıldı” diye tarif etti.
“BUNU YAPMAK AYIP”
Ülker söyleşide “İslamcı, sağcı, Atatürkçü, solcu filan değilim. Müslümanım ve T.C. vatandaşıyım” demişti. Bu yanıtın bağlamından koparılarak, cımbızlanarak tıklama tuzağıyla “Murat Ülker Atatürkçü değil” diye servis edildiğini söyleyen Ülker, “Takipçi artırmak için bunu bile yapmak, ne ayıp! İşte kastım da tam bu idi. Atatürkümüzü, dinimizi istismardan kaçındığımı belirtmekti. Özür dilerim belki daha açıkça mı yazmalıydım” dedi.
İŞTE O YANIT
Ülker devamında “Bakın kendime sorduğum soru ve cevabım şöyleydi” diyerek yanıtını paylaştı.
“1997 yılında Türkiye’de seçilmiş iktidara karşı 28 Şubat post-modern darbesi yapıldı. ‘Ülker Grubu’nun pek çok muhafazakâr grup gibi, askerler tarafından “alışveriş edilmemesi gereken markalar’ listesine alındığı söylentisi yayıldı. Ülker ürünleri orduevlerine sokulmadı, kimi marketlerin raflarından indirildi.
O dönem sonrasında Ülker, Mehmetçik Vakfına 1,5 milyon dolar bağış yaptı, 75. yıl kutlamalarının da ana sponsoru oldu. Bu hareketimiz de bugüne benzer şekilde istismar edilerek eleştirildi. O dönemde icranın başında değildim ama bu kararlarda tuzum var mıydı? Nasıl karşıladım? 15 Temmuz Darbesi sonrası da FETÖ ile Ülker arasında bağlantı kurulmaya çalışılınca yine, o dönemden gelen “Biz Atatürkçüyüz’ anlamına geldiği için eleştirildim. Atatürkçü müyüm, değil miyim? Ya da ne olduğum duruma göre değişiyor mu?
Evet hepimiz beraber karar verdik. Babam ihtiyacı olmadığı halde bizimle istişare ederdi. Bu herhalde onun nazik tabiatına uygun bir öğretme usulü idi. Mehmetçik Vakfına yapılan bağışın darbe ile ilgisi yok, çünkü zaten darbe o vakit geçmişte kalmıştı. Yapılan bağış çatışmalarda uzuv kaybeden Mehmetçiklere yardım içindi. Devletimizin 75’inci yılı kutlamalarına sponsor olmamız ise bana göre zaten vazifemizdir. 100. yılı da coşkuyla kutladık. İslamcı, sağcı, Atatürkçü, solcu filan değilim. Müslümanım ve T.C. Cumhuriyeti vatandaşıyım, Fenerbahçeliyim. Başka konularda da şucu, bucu diye anılacak takıntılara sahip değilim.”
İSTİSMARDAN KAÇINDIM
Ülker yanıtını sonuna, “Gördüğünüz gibi cevabıma ek olarak daha açık belirtmem gerekirse, Atatürkümüzü, dinimizi istismardan kaçındığımı belirtmekti. Affola” diye ekledi.