Gazeteci Fatih Altaylı, YouTube kanalındaki programında eski CHP Milletvekili ve gazeteci Barış Yarkadaş'ı hedef almış ve "Enteresan bir figür, devekuşu gibi. Gazeteci desen gazeteci değil, siyasetçi desen siyasetçi değil. Ortada bir figür olarak kaldı" ifadelerini kullanmıştı. Bu sözlere sosyal medya hesabından yanıt veren Barış Yarkadaş ise kendisinin stajyer öğrenci olduğu Güneş Gazetesi'nde Fatih Altaylı'nın yönetici iken maaş alamayan çalışanlar hakkında söylediğini iddia ettiği sözler üzerinden yüklenmiş ve "Fatih işte budur…" ifadesini kullanmıştı. İki isim arasındaki polemikte bugün yeni bir gelişme yaşandı.

Yarkadaşşşş

ÖNCE AHMET TEZCAN SONRA FATİH ALTAYLI YANIT VERDİ

Barış Yarkadaş'ın bu paylaşımının hemen ardından bir açıklama Ahmet Tezcan'dan geldi.

Sosyal medya hesabı üzerinden paylaşımda bulunan Ahmet Tezcan, "Ben çok iyi hatırlıyorum da sen biraz yanlış hatırlıyorsun Barış. 'Bebeğe süt alacak' dediğim bir arkadaş değildi bendim. Fatih öyle bir şey söylemedi aksine 'Bana bir yerden 500 lira gelecek, onu dağıtacağız, sen bekle 100 lirasını sana verelim' dedi ve dediği gibi oldu" ifadelerini kullandı.

fatıh-altaylı-10aralık-1

“OLAN BİTEN UMRUNDA DEĞİLDİ”

Fatih Altaylı da YouTube kanalındaki videosu üzerinden Barış Yarkadaş'a cevap verdi.

"1991 yılında meydana geldiğini iddia ettiği bir olayı yazmış Barış Yarkadaş. Ben ona çok basit bir şey söyledim: ‘Gazeteci misin, siyasetçi misin? Gazeteciliğini siyasetin lehine mi kullanıyorsun, siyaseti gazeteciliğinin lehine mi kullanıyorsun?’ Bir karar ver. Çünkü daha önce bu delikanlı, bu kişi Özgür Özel Genel Başkan olursa ben gazeteciliği bırakırım demişti. Bıraktı mı, bırakmadı mı? Bugün yaptığı faaliyet gazetecilik mi onu sordum ben” şeklinde konuşarak Barış Yarkadaş’ın konuyu değiştirdiğini ima eden Fatih Altaylı, devamında çarpıcı ifadeler kullandı.

“HER GÜN FARKLI ARABALARLA GAZETEYE GELİYORDU”

“Olan biten umurunda değildi, her gün farklı arabalarla gazeteye geliyordu” diyen Fatih Altaylı, o gün yaşananlara dair şunları paylaştı:

“Bu söylediklerine de o dönem Güneş gazetesinde yazarlık yapan Ahmet Tezcan'ı tanık göstermiş.

Ahmet Tezcan'da söz konusu paylaşımın altına şöyle yazmış: ‘Evet o günlerde böyle bir durum vardı bir arkadaş değil o süt parasına ihtiyacı olan bendim. O da süt değildi yeni kızım olmuştu mama parasıydı. Evet o günlerde mama parasını bulamıyordum, mama 52 liraydı ben 49 liraya Tahtakale'den almayı tercih ediyordum. Paraya ihtiyacım vardı o parayı da bana Fatih Altaylı verdi. Fatih Altaylı altın satarak oradan elde ettiği parayı getirip oradaki arkadaşlara dağıtıyordu…’

Ben ne Ahmet'i aradım böyle bir cevap vermesini istedim ne bir şey dedim. Ama vicdanlı onurlu düzgün bir insan olduğu için Ahmet altına yazmış, ‘Sen yanlış biliyorsun Fatih, evden getirdiği altınları bozdurarak o günde bana 100 lira verdi ben de gidip 2 kutu mama aldım’ diye…

“HİÇ VAZİFEM OLMADIĞI HALDE”

Ahmet'in söylediği doğru. O günlerde Güneş gazetesinin sahibi Asil Nadir yurtdışında hapse girdiği için zor durumdaydı Güneş gazetesi. Ve ben de elimden geldiğince gazeteye katkı sağlamaya çalışıyordum. Hiç vazifem olmadığı halde çekip gidebilirdim, başka bir yerde çalışabilirdim tam aksine arkadaşlarımın dertleriyle dertlendiğim için gazetenin çıkabilmesi için kağıdı kendi cebimden verdiğim parayla alıyordum. Yeter ki gazete çıksın insanların bir işi olmaya devam etsin diye ve Ahmet Tezcan'ın da söylediği gibi zaman zaman elimden geldiğince parası olmayan arkadaşlara yardım ediyordum.

Şunu da söyleyeyim gazete o kadar zor durumdaydı ki benim şahsi otomobilim kullanılıyordu çeşitli işlerde. Bir keresinde ben Ankara'dayken arabam gazete taşırken bozulmuş tamir ettirmişler fakat tamirciye parasını ödememiş gazete yönetimi…

“AHLAKSIZ İFTİRALARA MARUZ KALMAK İNSANI ÜZÜYOR”

Biz o günlerde özveriyle gazete çıksın diye uğraşırken sonra böyle bir takım ahlaksız iftiralara maruz kalmak hakikaten insanı çok üzüyor. Ama Ahmet Tezcan sağ olsun buna cevap vermiş. Kendisini aradım teşekkür etmek için o gün mamasını aldığı kızının bugün bir rahatsızlığı için hastanedelermiş. Onca işinin arasında kalkıp bu yalancı, aşağılık yalana cevap vermesinden dolayı da kendisine teşekkür ettim.

“HUZUR BULMAK İÇİN BENİM ÜZERİMDEN TEPİNMEYE DEVAM EDECEKLERSE”

Ben bu son günlerde başlatılan kampanyanın nedenini biliyorum bir gün günü geldiğinde herkesle paylaşacağım ama Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde birbirleriyle kavga eden taraf bir huzur bulmak için benim üzerimde tepinmeye devam edeceklerse eğer huzur bulacaklarsa tepinmeye devam etsinler. Bana iftira atmaları onları bir yere getirmez partiyi yönetmek onları bir yere getirir. Parti içindeki hesaplaşmaları benim üzerimden yapmasınlar”

Editör: Barış Sözal