AK Partili Metin Külünk, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adaylığını duyurdu. Sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapan Külünk, "Yeniden başlıyoruz, biz İstanbuluz" ifadelerini kullandı. Metin Külünk, aday adaylığını ilan etmesinin ardından, Ekran Haber’de yayınlanan Sercan Kahveci ile Bire Bir programına konuk oldu. “31 Mart gecesi zaferi müjdeliyorum” diyerek iddialı bir çıkış yapan Metin Külünk, İmamoğlu ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun FETÖ’yü yöneten akıl tarafından yönlendirildiğini iddia eden Külünk, “İlk defa şu an söylüyorum, elindeki gücü kullanarak, arkasındaki ajansın da oluşturduğu akıl üzerinden, bütün siyasal hareketlere sızma peşinde. Bu akıl onun aklı değil, bu uygulayıcı. Bu akıl arkada 15 Temmuz'da Türkiye'yi işgal etmek üzere FETÖ terör örgütünü hareket ettiren akıl” ifadelerini kullandı.
“İSTANBUL ÇOK AZ BİR AZINLIĞIN DIŞINDA MUTSUZ”
Metin Külünk, İstanbul’un yorgun olduğuna dikkat çekerek, “İstanbul yorgun. Öncelikle şunu ifade edeyim; İstanbullu mutsuz, çok az bir mutlu azınlığın dışında yani neredeyse oturdukları semtin dışında Sultanbeyli'den haberdar olmayan, Esenyurt'un kenar mahallelerinden haberdar olmayan Arnavutköy’ün mahallelerinden haberdar olmayan, Sancaktepe'nin mahallelerinden haberdar olmayan, sadece oturduğu semtin dışında bir de havalimanlarını bilen küçük bir mutlu azınlığın dışında İstanbul mutsuz. İstanbul'un kent yönetiminin bir paradigma değişikliğine ihtiyacı var. İstanbul'u sadece ekonomik bir adres olarak görmekten çıkarıp, bütünlükçü bir şehir yönetimine, yani insanın yüreğine dokunan, ailenin mutluluğunu merkeze koyan, şehre bakarken tek başına imar planı görmeyen, bu imar planları üzerinden burada bir rant alanı var diye bakmayan bir yönetime ihtiyacı var” dedi.
“SİYASETÇİ SOKAKTAN ÖZÜR DİLEMEYİ BİLMELİ”
Siyasetçilerin özür dilemeyi bilmesi gerektiğinin altını çizen Külünk, sokak ile siyasetin arasındaki mesafenin açıldığını belirterek, “Karşılıklı olarak doğruya doğru eğriye eğri diyeceğiz. Herkes kendi bulunduğu noktada denetlendiğini hissedecek. Dolayısıyla toplumun bütün dikkatinin toplandığını hissedecek. Şimdi ama bugüne kadar alıştırılmış olan ne olursa olsun, hata da yapılsa asla bu hata konuşulmaz. Aynı eleştirileri kendi partimiz için de yapıyorum. Ben bu eleştirileri yapmasam, sokağın gördüğü bu doğrular ortadan mı kalkıyor ya da ben bunları söylemesem, hatırlatmasam bu konular gündemden mi kalkıyor? Hayır sokak konuşuyor. Hepimiz ona göre öz eleştirilerimizi yapıp, ona göre toplumun önüne çıkacağız ve şöyle bir kültür gelişecek; ‘Evet, bu konuda haklısınız. Ben özür diliyorum’. Siyasetçi sokaktan özür dilemesini bilmeli. Bu konuda ben hata yaptım demesini bilmeli. Sokakla siyaset arasındaki mesafe açılıyor” diye konuştu.
KÜLÜNK: 31 MART GECESİ ZAFERİ MÜJDELİYORUM
“31 Mart gecesi zaferi müjdeliyorum” diye iddialı bir çıkışta bulunan Külünk, seçimi kazanacağını işaret ederek, şöyle konuştu:
“31 Mart gecesi zaferi müjdeliyorum. Aday gösterildiğimizde inşallah biz bu zaferle buluşacağımıza, Allah’ın izniyle yürekten inanıyoruz. Bir 1 Nisan sabahı mazbatayı almaya, özel arabayla gitmeyeceğim. Bineceğim metrobüse Çağlayan’da ineceğim, Çağlayan Adliyesi'nde İl Seçim Kurulu’nda mazbatayı almaya yürüyerek gideceğim. Mazbatayı aldıktan sonra da Saraçhane'ye aynı şekilde gideceğim. Önce metrobüsle Edirnekapı'ya, sonra da ineceğim Edirnekapı’dan ya minibüse ya da otobüse bineceğim. Otobüsle gidip Saraçhane'nin önünde görevi devralacağım.”
“İBB BAŞKANLIĞI AĞLAMA YERİ DEĞİLDİR”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’nın ağlama yeri olmadığını vurgulayan Metin Külünk, “İstanbul'da para yok deniliyor. Hep şöyle bir söylem oluştu; ‘İktidar kimse belediyelerde o olsun ki belediyeler hizmet versin’, iktidara yakın olmayan belediye, muhalefetteki belediye ödenek alamıyor mu? Yani böyle bir şey var mı? Büyük Şehir Belediye Başkanlığı ağlama adresi değildir, çözüm üretme adresidir. Sayın Cumhurbaşkanımız 1994’te Büyükşehir Belediyesini çökmüş halden devralırken, merkezi idarede siyasal anlamda muhalifliğin ötesinde; baskıcı, totaliter bir dönem vardı. Özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın geldiği gelenek olan Refah Partisi hareketine karşı; ötekileştirici, sindirici, insan temel hak ve hürriyetlerinin yok sayıldığı yaklaşım vardı. Buna rağmen Sayın Erdoğan hiçbir zaman çıkıp da şikayet etmedi” dedi.
“İBB ZARAR ETMİYORDUR, ZARAR ETTİRİLİYORDUR”
Metin Külünk, İBB’nin yönetilemediğini ve zarar ettirildiğini savunarak, şu ifadeleri kullandı:
“İBB, zarar etmiyordur, zarar ettiriliyordur. Beceriksiz yönetimden dolayı, yönetilemediği için ve kaynaklar israf edildiği için İBB zarar ettiriliyordur. İBB Başkanlığı sürecini, Sayın Erdoğan’ı devirmeye kurgulanmış, bir dış operasyonların aracısı haline getirdiğiniz zaman İstanbullu kendisini aldatılmış hissediyor. Çünkü 5 yıldır alması gereken hizmetlerin hiçbirisini alamadı. Bazı hizmetler yapacaktır tabii ki ama yapılmıyor. Bunu İETT’den görüyoruz, ulaşımda görüyoruz. Birtakım vaatlerinin, hiçbirisinin yapılmadığını görüyoruz. İstanbul yönetilemiyor. Yönetilemeyen bir şehirde, elbette ki bütçeyi de kontrol edemezsiniz. Sayın Cumhurbaşkanımız, İBB Başkanı olduğunda ne yaptı? Bütçeyi, İstanbul'a cevap verecek şekilde yönetti ve o süreç içerisinde İstanbul'un Sayın Sözen döneminde çökertilen bütün yapıları dönüştü ve İstanbul bütün Türkiye’ye örnek olacak yeni bir yerel yönetim modellemesi gördü.”
“İMAMOĞLU, KILIÇDAROĞLU’NA TASFİYE OPERASYONU DÜZENLEDİ”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili çarpıcı iddialarda bulunan Külünk, CHP kongresinde eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı bir çalışma yapıldığını ifade etti. Külünk, İmamoğlu’nun yargıya taşınacak kadar ciddi sorunları olduğunu vurgulayarak, “Bu sorun tamamen İBB Başkanının beceriksizliğidir çünkü hizmet etme derdi yok. Bu ismin bir tek derdi var; ‘Erdoğan’ı devirmek’. Buna odaklanmış durumda ama Altılı Masa toplantılarında çıkıp ben Cumhurbaşkanı adayıyım diyemeyecek kadar da cesaretsiz. Şimdi cesaretsiz bir profil, İstanbul'u yönetebilir mi, risk alabilir mi? Aldığı risk kendine ait değil. Halen Türkiye'yi 2030’daki o büyük hedeflerinden alıkoymak isteyen güç merkezi. Elinde, avucunda ümit beslediği bir tane isim var. Ankara'dan da vazgeçtiler. Göreceksiniz CHP’nin kongresinde İBB’nin başındaki ismin, demokratik olmayan yöntemlerle müdahaleleri olduğundan dolayı yargıya taşınacak kadar ciddi sorunlar var. Bugün CHP’nin içerisindeki duyarlı Cumhuriyet Halk Partili vatandaşlarımız, ciddi anlamda İBB’nin başındaki isme, sosyal medya üzerinden çok sert eleştiriler ve sorular soruyor. Soruyorlar çünkü bu isim İstanbul'u önce İstanbul İl Kongresi için İBB’nin imkanlarını aracı haline getirdi, ardından da Sayın Kılıçdaroğlu'nu tasfiye etme operasyonunda İBB’nin imkanlarını araç haline getirdi. Bu CHP’nin içerisinde, yargıya kadar gidecek sert bir tartışma zemini oluşturur” dedi.
“İMAMOĞLU, FETÖ’YÜ YÖNLENDİREN AKILLA ORTAK HAREKET EDİYOR”
Ekrem İmamoğlu ile ilgili iddialarını sürdüren AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan A. Adayı Metin Külünk, İmamoğlu’nun FETÖ’yü yönlendiren akıl ile birlikte hareket ettiğini savunarak, şunları söyledi:
“İBB’nin başındaki ismin, hayatın bütün alanlarına bakın, bütün siyasi partilerle yönelik çok kirli hesapların içerisinde. İlk defa şu an söylüyorum, elindeki gücü kullanarak, arkasındaki ajansın da oluşturduğu akıl üzerinden, bütün siyasal hareketlere sızma peşinde. CHP’nin kongresinde, bu sonucun ortaya çıkmasında hangi tartışmalar yapılıyorsa, İstanbul CHP’nin il kongresinin oluşum sürecinde hangi tartışmalar yapılıyorsa, aynı mantıkta her yere sızmaya çalışıyor. Bu akıl onun aklı değil, bu uygulayıcı. Bu akıl arkada 15 Temmuz'da Türkiye'yi işgal etmek üzere FETÖ terör örgütünü hareket ettiren akıl. Çok net söylüyorum ve bu akıl 15 Temmuz gecesi Türkiye'yi işgal etmek üzere, gasp ettikleri, çaldıkları bu milletin silahlarıyla; millete top atan, bomba atan, kurşun sıkan, sızmış ve sızdırılmış FETÖ terör örgütünün arkasındaki akıl. Siyasal zeminde bu isim üzerinden, Sayın Erdoğan’ı İstanbul seçimlerini merkeze koyarak, sandık üzerinden algı yaratarak bitirmeyi hedefliyor.”
“İMAMOĞLU’NUN ‘ERDOĞANSIZLAŞTIRMA’ HEDEFİ VAR”
31 Mart Yerel Seçimleri’nin önemine de dikkat çeken Külünk, adayların sokakla inatlaşarak seçilmemesi gerektiğini işaret ederek, “Bu ismin ‘Erdoğansızlaştırma’ hedefi var. Çünkü ikinci Sevr dönemi tehlikesiyle baş başayız. Onun için bu hayal olmayacak ama bir kehanetin peşine takılmış. Israil'in ‘Hitler'i’ Netanyahu'nun; ‘atom bombası tehdidi, nükleer bomba tehdidi; sıra Lübnan'a geldi, sıra İran'a geldi’ tehditlerinde dillerinin arkasında sakladıkları asıl baklalarından birisi açık açık diyemedikleri Arz-ı Mev'ud’dur. Arz-ı Mev'ud’un hedef topraklarında Kapadokya'dan aşağısı var yani İzmir dahil Kapadokya'dan aşağısı. İstanbullu hemşerilerimiz Türkiye'de 31 Mart seçimine giderken, bu seçimin yerel seçim olduğunu biliyoruz ama bu anlamda Türkiye'ye yönelik hesapları, planları; 28 Mayıs’ın rövanşına dönüştürülmek istenecek. Onun için Cumhur İttifakı bileşenleri; çok soğukkanlı, çok sakin. O nedenle de belirlenecek adaylar, AK Parti'nin belirleyeceği adaylar tereddütsüz sokakla inatlaşarak belirlenmemelidir” şeklinde konuştu.
“KENDİ PARTİME SESLENİYORUM; ANKET OYUNLARINA DİKKAT EDİN”
Öte yandan Metin Külünk, birtakım anket oyunlarına karşı da dikkat edilmesi gerektiğini savunarak, “Ben kendi partimle ilgili söylüyorum. Anket oyunlarına dikkat edilmelidir. Yani aday göstermek için; kendi istediği arkadaşını, kendi belirlediği arkadaşını, kendi tercih ettiği arkadaşını aday gösterilsin diye Sayın Cumhurbaşkanımızın önüne koyarlar. Çünkü Sayın Erdoğan çok stratejik bir güç. Türkiye'de bir Erdoğan sosyolojisi var. CHP’nin tabanında da bu var. Diğer partilerin tabanında da bu var. Türkiye tarihin en stratejik tehditleriyle bir kez daha karşı karşıya olduğu bu süreçte, devlet aklının ve milletin siyasal istikrar ve güveninin devamı noktasında sokak Sayın Erdoğan’ın duruşunu ciddi anlamda sahipleniyor. Bunu fırsata çevirmek isteyenler, Sayın Erdoğan'a bu milletin güvenini kendileri için bir fırsatı dönüştürüp, istedikleri isimlerin belediye başkan adayı olması için üzülerek ifade ediyorum anket oyunlarını yapmaktan vazgeçsinler” dedi.
