Gözü iki kadehten sonra buğulanır, sıra esas konuya gelir... 
Kadın der ki: 
“Benim hayatım bir roman...” 
Her insanın yaşamı, eğer anlamını verip sırrını sökebilirsen, bir romandır. 
Ahu Tuğba’nın hayatını yazsan, baştan aşağıya bir roman olur. 
Filmleri, evlilikleri, aşkları, hatta sinirlenince sövmesi bile romanın sürükleyen sayfaları. 
Ve bu roman Miami’de son noktayı koydu. 
Türkiye, sinemanın ünlü bir oyuncusunu, Yalıkavaklılar ise değerli bir komşularını son yolculuğuna uğurluyor. Uzun yıllardır Bodrum Yalıkavak’ta aynı sokakta oturuyoruz. 
İstanbul’dan tamamen taşınıp uzun zaman önce Yalıkavak’a yerleşti. Bodrum’da yaşayan sanatçılar arasında yerini aldı. 

“BODRUM MAVİSİYLE BİZE İYİ GELİYOR” 

A H U B O D R U M

Karşılaştığımızda yaptığımız sohbette; “İstanbul çok değişti, hepimizi kırıyor. Bodrum hiç olmazsa mavisiyle bize iyi geliyor...” derdi. 
Çoğu kez; “Ne işin var şu İstanbul’da, gül gibi evin var, kışları da otursana” diye çıkışırdı. Gözü buğulu, kalbi yaralı, neşesiyle etrafına ışık saçıp, herkesten uzak hayatın insanıydı. 
Işıklar içinde uyu Ahu Tuğba
Bodrum’da komşuları Ahu Tuğba’yı anlatıyor: 
“Amerika’ya gitmeden Bodrum’da kızı için begonvil ağacı dikti.” 
Ölüm haberinin Türkiye’ye ulaşmasıyla birlikte Yalıkavak’ta derin bir üzüntü hâkim oldu. 
Ahu’nun yaşadığı sitedeki komşuları, ünlü oyuncunun ölümüyle şok oldu. 
Haberi alır almaz evinin önüne gidip komşularıyla sohbet ettim... 

ANJELİK’İN BEGONVİLLERİ 

Firuze
Ahu Tuğba'nın komşusu Firuze Şazlog Büyüköner: "Ahu Hanım, Bodrum'a ve evine aşıktı"...

Sanatçının Yalıkavak Dostluk Sitesi’nden komşusu Firuze Şazlog Büyüköner ile karşılaştım. Ahu Tuğba’nın evinin bahçesine kızı Anjelik için diktiği begonvilleri sularken ağlıyordu. Ölüm haberini alır almaz soluğu Ahu Hanım’ın bahçesinde almış. 
“Büyük bir kayıp içindeyiz. Cesur, yardımsever ve çok iyi kalpliydi. Hâlâ inanamıyorum...” dedi. “En son ne zaman görüştünüz?” soruma da şu cevabı verdi:  

“ABD’Yİ SEVİYORDU AMA MUTLU DEĞİLDİ” 

“Ahu Hanım ile zaman zaman telefonlaşıyorduk. Amerika’da geçirdiği trafik kazasından sonra ağrıları olduğunu söylüyordu. Eğer kaza yapmasaydı, Bodrum’a yaz mevsimini geçirmek için gelecekti. Kaza onu çok etkiledi ve yıprattı. Gitmeden önce evinde ciddi değişiklikler yapmıştı. Kızı geldiğinde odasının güzel ve kullanışlı olmasını istiyordu. Anjelik için odayı büyüttü. Yine kızı sevdiği için bahçeye de begonvil ağaçları dikmişti. ‘Firuze, bana bahçenin fotoğraflarını gönder...’ derdi. Çeker gönderirdim. Amerika’yı seviyordu ancak çok mutlu değildi. Bodrum’a ve bu evine aşıktı. Gittiğinden beri arabası aynı yerde duruyor. Arada yıkıyoruz... Ahu Tuba bizim ışığımız, neşe kaynağımız, güzel kalplı ablamızdı. Hâlâ inanamıyorum.” 

“HEPİMİZİN ABLASIYDI" 

Yalıkavaklı esnaf Göksel Can da, ölüm haberi sonrası soluğu evinin önünde alan dostları arasındaydı. Göksel Bey, “Ahu Abla, Yalıkavak’ın simgesi gibiydi. Hepimizin derdine koşardı. Ablayı görmek isteyenler benim dükkâna gelirdi. Uzun zamandır Amerika’da buralardan uzakta yaşıyordu. En son Instagram’dan yazışmıştık. ‘Göksel, senin yemeklerini, kokoreçini özledim’ demişti. Vefat haberi hepimizi çok üzdü. Uzakta olsa da yaşadığını bilmek bile bize yetiyordu. Kızına, ailesine ve sevenlerine sabırlar diliyorum” diye konuştu.

Arabasi
Ahu Tuğba'nın arabası kapının önünde kaldı...