Kandıralı Ferdi lakabıyla tanınan Ferdi Gülezen, son günlerde ne yapsa haber oluyor.
Serdar Ortaç ile şarkı söylemesi, sosyal medyada kimine göre “komik (!)” videolar, şovlar derken bir kesimin epey ilgisini çekiyor ki, bana mısın diyen birçok ünlüden daha çok haberi yayınlanıyor.
Son olarak cezaevine girdi ve çıktı; girişi ayrı, çıkışı ayrı, çıktıktan sonra yaptıkları da manşetlerdeydi.
Hırsızlık suçundan ötürü yerel mahkemede yargılandı, karar Yargıtay tarafından onandı, cezaevine girdi ve infaz kanunu gereği çıktı.
İşte tüm bu olayların mağduru, evini soyduğu kişi, müşteki benim.
Evet, yanlış okumadınız; Kandıra’daki benim evim dahil, sitedeki birçok eve girdi ancak mahkemede sadece ben müşteki oldum.
Hadi gelin şimdi size olayı anlatayım.
Yıl 2018.
Londra’dayım, zart telefon çaldı; Kandıra’daki siteden yan komşum yazar Birgül Yürüker aradı:
“Siteye hırsız girdi, bizim evlere de girmiş. Ben de rakı içmişler, birkaç eşya yürütmüşler, Salih’in babası geldi, size girdik, televizyon ile Salih’in montunu yürütmüşler” dedi.
O zamanlar ben ve Salih aynı evi paylaşıyorduk; ikimizin de Alman çoban köpeği vardı.
Salih, bu köpeğin adına “Şahika” adını koymuştu.
Fakat komşular köpekten rahatsız olunca, biz yokken Şaki’ye bakan Birgül Hoca da, Şaki’yi bahçeli başka bir yere götürdü.
Ertesi gün siteye hırsız girdi ve 5-6 villaya girip eşyalar çalındı. Köpek ve hayvan sevmeyen komşular, Şaki’yi istemedikleri için çok pişman oldular.
Salih’in babası İgbal Abi, bizim eve gittiğinde, hırsızların televizyon, D-Smart cihazı ve Salih’in montunu çaldıkları anlaşıldı.
Birgül Hoca’nın evinde de oturmuş, rakı içmişler, alem yapmışlar.
Benim evde yüzlerce kitaptan başka bir şey olmadığından olsa gerek, alemi yan komşumda yapmışlar.
Ama evi öyle bir dağıtmışlar ki, inanamazsınız.
Bu olayı büyütmedim; yurtdışında olduğum için şikayetçi olamadım.
Gel zaman git zaman, New York’ta olduğum sene jandarma, polis, savcı herkes beni arıyordu.
Ne olduğunu bilmediğim bir konu nedeniyle telaşa kapıldım.
Meğer hırsızlar benim D-Smart cihazımı satarken yakalanmış; cihaz benim adıma kayıtlı olduğu için benim şikayetçi olmam gerekiyormuş.
Amerika’dayım, kalk, gel, şikayetçi ol filan, uzun iş; “şikayetçi değilim” dedim.
O dönemin emniyet müdürü telefon açtı: “Biz büyük bir titizlikle hırsızı yakalıyoruz, emek veriyoruz, siz şikayetçi olmuyorsunuz, size yakışıyor mu Volkan Bey?” dedi.
Haklılardı.
Bu olay için kalktım, New York’tan geldim, Kandıra’ya gittim, hırsızlardan şikayetçi oldum.
Ama kimdir, nedir, inanın davaları hiç takip etmedim. 4060 UYAP’tan sürekli mesaj geldi, takip etmedim. En son 17 Aralık’ta “Sanık Ferdi Gülgezen hakkında karar verilmiştir” yazılıydı.
Yine ben olayın farkında değilim.
Geçenlerde Ekran Haber’i okuyorum.
“Kandıralı Ferdi cezaevinden çıktı” haberini gördüm. Haberde konu olan Ferdi ve olaylar benim olaya benziyordu.
E-devlete girdim, baktım meğer Kandıralı Ferdi, o Ferdi yani benim evimi soyan Ferdi.
Benim evden yürüttüğü TV’yi bulamadık, Salih Aksu’nun montu ortalıkta yok, D-Smart cihazı için devlet 50 TL ödedi.
İşte Kandıralı Ferdi’nin ağlayarak çıktığı, sonrasında şiirler okuduğu hırsızlık hikayesinde durum bu şekilde.
Ferdi, ödüllerime, kitaplarıma, plaklarıma, arşiv ve koleksiyonuma hiç dokunmamış.
Kitapları daha sonra zaten köy okullarına bağışladım.
Giden TV olsun, hiç önemli değil diyerek konuyu kapadım.
Ferdi, umarım tüm bunlardan ders çıkarır, artık kimsenin malına el uzatmadan, doğru ve düzgün bir hayat çizgisinde, hayatın kendine sunduğu imkanların fazlasına göz dikip, el uzatmadan yaşar.
Ekran Haber’de yayınlanan haber bu şekildeydi.
Mağdur ben, sanık ise Ferdi Gülezen.
Nazım Hikmet’in doğum günü kutlaması harikaydı
Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı öncülüğünde, Şişli Belediyesi’nin katkılarıyla “Nazım Hikmet 123 Yaşında! Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni…” etkinliği Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda geniş bir katılımla kutlandı.
Büyük şair Nazım Hikmet etkinliğinde sunuculuğu Altan Gördüm yaparken, Halil Ergün, Tilbe Saran ve Selçuk Yöntem şiir okudu.
Levent Ülgen “Kartallı Kazım”ı canlandırdı.
Mercan Selçuk, merhum babası Timur Selçuk’un Nazım şarkıları eşliğinde dans gösterisi sundu.
Erdal Erzincan, Tarık Akan’ın çocukları, Özel Taş Mektep Okulu öğrencileri, müzik korosu ve Zuhal Olcay geceyi şarkılarıyla taçlandırdı.
Büyük şair Nazım Hikmet’in doğum günü kutlamasında ev sahibi vakfın başkanı Rutkay Aziz’di; açılış konuşmasını ise gazeteci Zeynep Oral yaptı.
Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan da Nazım’ın evrenselliği hakkında konuşma yaptı.
Şişli Belediyesi ve Nazım Vakfı, güzel bir etkinliğe imza attıklarını söylemek isterim.
Açık konuşmak gerekirse, Şişli Belediyesi’ne, bir Şişlili olarak arka sokak ve caddelerine gereken önemi vermemelerinden ötürü kırgın ve kızgınım.
Şişli’nin sadece Abdi İpekçi Caddesi’nden ibaretmiş gibi davranmalarını doğru bulmuyorum.
Ancak bu etkinlik güzeldi.
Zuhal Olcay ve Tarık Akan Taş Mektep okulu öğrencileri Nazım şarkıları okurken.